Deva Partisi’nden Dış Politika Manifestosu: Evlatlarımız, Avrupa’nın başı dik Türkiye’sinde büyüyecek
DEVA Partisi, Dış Politika ve Güvenlik Eylem Planını açıkladı. Tanıtım töreninde konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Ali Babacan, “Sözü dinlenen …
DEVA Partisi, Dış Politika ve Güvenlik Eylem Planını açıkladı. Tanıtım töreninde konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Ali Babacan, “Sözü dinlenen, itibarlı, güçlü bir ülke olacağız. Pasaportumuza değer kazandıracağız. Türkiye’yi barışçıl güç yapacağız, akıllı güç yapacağız. Evlatlarımız, Avrupa’nın başı dik Türkiye’sinde büyüyecek” dedi. Babacan dünyada demokrasiyi savunanlara da selam gönderdi. Eylem planının ayrıntılarını Abdurrahman Bilgiç anlattı.
Babacan şunları söyledi:
‘Dünyada demokrasiyi savunanlarla aynı yerdeyiz’
“Dünyada demokrasiyi savunanlarla aynı yerdeyiz. Dünyanın her yerinde, yasaklara karşı direnen kadınlarla, Rusya’da gazeteleri kapatılan, slogan attıkları için 10 yıl hapis cezası alan savaş karşıtlarıyla aynı yerdeyiz. Ukrayna’da bağımsızlığın, onurlu eşitliğin mücadelesini verenlerle; Belarus’taki hileli seçimleri kabul etmeyenlerle, ailece hapse atılanlarla aynı yerdeyiz. ABD’de polis şiddetine karşı sokağa çıkanlarla; Çin’de sadece kimliklerinden dolayı hapse atılan Uygurlarla aynı yerdeyiz. Avrupa’da İslamofobi’ye ve popülizme direnenlerle; Tayvan’da Çin emperyalizmine meydan okuyanlarla aynı yerdeyiz. Biz demokrasi neferiyiz.”
‘Sıfır başarı dönemindeyiz’
“Şu anda Türkiye’nin bir dış politikası yok. Bir kişinin dürtülerine bağlı şahsileştirilmiş dış ilişkiler seti var. Diplomasi son derecede zayıflatıldı. Koskoca Türkiye’nin dış ilişkiler repertuarında neredeyse yalnızca silahlı gücü kaldı. Onu da her seferinde test ettirdiğimiz bir dönemdeyiz. Ülkemiz maalesef sözü dinlenmeyen bir duruma düştü. Bugün, ‘sıfır başarı’ dönemindeyiz.”
‘Hükûmet, ‘ulusal güvenlik riski’ haline gelmiştir’
“Bu ülkenin Doğu Akdeniz’deki, Ege’deki çıkarları her gün zarar görüyor. Her gün zemin kaybediyoruz. Bu hükûmet artık bu ülke için ‘ulusal güvenlik riski’ haline gelmiştir. Ben açık söylüyorum. Doğu Akdeniz’deki haklarımızı gözümüzün önünde başka ülkeler paylaşıyorsa, Ege’deki ulusal egemenlik haklarımızı kullanamamayla ilgili dışarıdan gittikçe daralan bir çembere alınıyorsak, artık bu hükûmet bir ‘ulusal güvenlik riski’ haline gelmiştir.”
‘DEVA iktidarında daha sık Brüksel haberleri göreceksiniz’
İki yıl Dışişleri Bakanlığı, üç yıl da Avrupa Birliği Başmüzakereciliği yaptığını hatırlatan Babacan “Bugünlere bakınca içim acıyor. Olanları kabullenemiyorum” dedi. Babacan şöyle devam etti:
“Bizim istikametimiz; Avrupa Birliği standartlarıdır. Üye oluruz, olmayız o başka konu. Hedefimiz vatandaşlarımıza en az Avrupa Birliği seviyesinde hukuk, özgürlük ve demokrasi standardı sağlamaktır. DEVA Partisi iktidarında gazetelerde daha sık Brüksel haberleri göreceksiniz. Biz bu hükûmetin kavgacı, içe kapalı, ülkemizi dünyadan koparan maceralarına son vereceğiz.”
‘Pasaportumuza değer kazandıracağız’
“Dış politikada sözü dinlenen, itibarlı, güçlü bir ülke olacağız. Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna değer kazandıracağız. Pasaportumuzun tüm dünyada kıymetli olmasını sağlayacağız. Benim Dışişleri Bakanı olduğum yılları da kapsayan o parlak dönemde, dış politika alanındaki başarımızın en temel sonuçlardan biri bu olmuştu. Avrupa’da, Amerika’da, Afrika’da, gelişmiş Asya’da Türkiye Cumhuriyeti pasaportu sahibi olmak büyük itibar görüyordu. Avrupalı iş insanları bizden vatandaşlık talep ediyordu.”
‘Evlatlarımız Avrupa’nın başı dik Türkiye’sinde büyüyecek’
“İnanıyorum ki evlatlarımız, güçlü demokrasiye sahip, güçlü ekonomiye sahip, güçlü adalete sahip bir Türkiye’de büyüyecek. Evlatlarımız Avrupa’nın başı dik Türkiye’sinde büyüyecek.”
‘Yalnızlık senfonisini bitireceğiz’
“Ülkemizin dış politikada okumakta olduğu yalnızlık senfonisini bitireceğiz. Yalnızlığın Türkiye’ye ne kadar büyük kayıplar oluşturduğunu, haklı olduğumuz yerde nasıl haksız yere düşürüldüğümüzü gördük. Yalnızlaştığımızda terörle mücadelede nasıl zafiyete uğradığımızı gördük. Dostlarımızın sayısını artırıp düşmanlıkları gidermenin çalışmasına başlayacağız. Sorun yaşadığımız ülkelerle ikili ilişkilerimizi onarmak ve güçlendirmek için yoğun çabanın içine gireceğiz.”
‘Dış politikada akılsızlığa tahammülümüz yok’
“Türkiye’yi barışçıl bir güç yapacağız. Türkiye’yi bir akıllı güç yapacağız. Bir kişinin duygu dünyasına göre hareket edilince ne olacağını ne olduğunu gördük. Akıl yoksa, rasyonalite yoksa, anlamsız maceralara girip ülkemizi durduk yere yalnızlaştırırsınız. Ülkemizin hakkını savunan, hakkımızı teslim eden kimseyi bulamazsınız. Bizim dış politikada akılsızlığa tahammülümüz yok. Milletimizin çıkarlarını uluslararası hukukla ve akılla koruyacağız.”
‘Hedefimiz profesyonel orduya geçmektir’
“Olur olmadık şahsi çekişmelerle ordumuzun caydırıcı gücünü test ettiren bu savrukluğa son vereceğiz. Ordumuzun; demokratik denetim ve gözetime tabi, itibarlı, caydırıcı ve etkin bir askeri güç olmasını sağlayacağız. Askerlik hizmeti konusunda da zorunlu ve bedelli askerliğin aynı anda uygulanmasının adaletsizlik olduğunu biliyoruz. Bunu sona erdireceğiz. Bizim hedefimiz; profesyonel orduya geçmektir.”
‘Meslek dışından büyükelçi atamalarına son vereceğiz’
“Dışişleri Bakanlığı, iktidar partisi üyelerinin ve yandaşlarının emekli olduğunda yerleştiği bir kasabaya dönüştü. İktidar destekçilerine emekli ikramiyesi gibi büyükelçilikler dağıtılıyor. Bir dönem başında olduğum için onur duyduğum Dışişleri Bakanlığımıza yeniden itibarını kazandıracağız. Meslek dışından büyükelçi atamalarına ilke olarak son vereceğiz. Liyakati esas alacağız.”
‘Terör örgütlerinin hepsiyle aynı azim ve kararlılıkla mücadele edeceğiz’
“Terör örgütlerinin hepsiyle aynı azim ve kararlılıkla mücadele edeceğiz. Bu mücadelede, hiçbir koşulda, hukukun dışına çıkmayacağız. Terörle mücadeleyi hukuk içinde kalarak akılcı yöntemlerle sonuca ulaştıracağız. Terörle mücadelede sadece güvenlik enstrümanlarını kullanmayacağız. Diplomasiyi, uluslararası ilişkileri, sosyoekonomik araçları mutlaka devreye sokacağız. Terörle, toplumsal dinamikleri dikkate alan bir mücadele çizgisi izleyeceğiz. Kök sebeplerle uğraşacağız.”
Ayrıntıları Bilgiç anlattı
Eylem planının ayrıntılarını DEVA Partisi Genel Başkanlık Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Koordinatörü Abdurrahman Bilgiç paylaştı.
Bölgede Türkiye’nin aleyhine kamplar ve ittifaklar oluşmasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Bilgiç şöyle konuştu:
‘Akdeniz’de çok taraflı girişimlere destek vereceğiz’
“Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz kaynaklarının uluslararası hukuk ve ulusal çıkarlarımız temelinde hakça paylaşımına olanak verecek çok taraflı girişimlere destek vereceğiz. Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında, Karadeniz’dekine benzer biçimde çoklu müzakere süreçleriyle sonuç alınmasına öncelik vereceğiz.”
‘Hedefimiz, Ege’nin barış denizi olmasıdır’
“Yunanistan ile iyi komşuluk hedefiyle, Ege’de yaşanan karasuları, kıta sahanlığı, hava sahası, münhasır ekonomik bölge, Ege adalarının askerden arındırılmış statüsünün aşındırılmaması gibi konularda diyalog ve iş birliğine açık olacağız. Hedefimiz, Ege’nin barış denizi olmasıdır. Uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımızdan taviz vermeyeceğiz.”
‘Türkiye’yi NATO’da sorunlu müttefik olmaktan kurtaracağız, ABD’yle yeni bir diyaloga gireceğiz’
“NATO’nun sağladığı caydırıcılık ulusal güvenliğimiz açısından kritik önemde. Türkiye’yi NATO içinde sorunlu müttefik olmaktan kurtaracağız. NATO ülkelerinin de Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere yönelik koşulsuz dayanışma içinde olmalarını sağlamak önceliğimiz olacak. Kurulduğu tarihten bu yana NATO, 4. Madde çerçevesinde beş defa istişarelere çağrıldı, iki defasında biz çağırdık. Bu güvenlik şemsiyesini ciddiye almak lazım. Amerika ile ilişkilerimizde S-400 yaptırımları, F-16 ve F-35 alımları ve bölgesel konularda yeni bir diyaloğa gireceğiz.”
‘Orta Doğu’da ilişkilerimizi meşru aktörlerle düzenleyeceğiz’
“Orta Doğu’da güven tazelememiz ve yalnızlıktan kurtulmamız gerekiyor. Ulusal çıkarlarımız ve bölge gerçekleri arasında rasyonel bir denge kurmamız gerekiyor. Bölgeyle ilişkilerimizi de meşru aktörlerle düzenleyeceğiz.”
‘Suriye’de kalıcı çözüm, tüm etnik ve dini grupların yönetimde temsilinden geçer’
“BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı çerçevesinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunuyoruz. Suriye’de kalıcı çözüm, tüm etnik ve dini grupların Suriye yönetiminde temsilinden geçer. Bunun için çatışmaları değil, Anayasa sürecini, siyasi ve diplomatik yöntemleri önceliyoruz. Sığınmacıların ülkelerine dönebilmeleri de buna bağlıdır.”
‘Nükleer Anlaşma konusunda kolaylaştırıcılık rolü üstlenebiliriz’
“İran’la geleneksel komşuluk ve iş birliği ilişkilerimiz önem arz ediyor. Nükleer Anlaşma’nın aksamasını tehlikeli buluyoruz. Gerekirse bu maksatla başlatılacak yeni girişimlerde kolaylaştırıcılık rolü üstlenebiliriz. Böyle bir rol üstlenerek katkı sağlamaya hazır olacağız.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı