Merkel’den Mülteci Mutabakatı Açıklaması
Almanya Başbakanı Merkel, Alman meclisinde ilk kez milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Merkel’e sorulan sorular arasında Türkiye de gündeme geldi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Alman meclisindeki yeni uygulamaya göre, Çarşamba günü ilk kez koalisyon ve muhafelet partilerinin güncel konulara ilişkin sorularına yanıt verdi.
Başbakan Merkel’e yönelik sorularda Türkiye de gündeme geldi. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinden milletvekili Beatrix von Storch, Merkel’e 7 Mart 2016 tarihinde Türkiye’nin Brüksel’deki Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği’nde dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile bir araya gelip gelmediğini sordu. AfD’li milletvekili von Storch, Merkel’in bu görüşmede Türkiye’den her yıl 150 bin ile 200 bin arasında mültecinin Avrupa’ya getirilerek, yerleştirilmesi yönünde yazılı olmayan bir anlaşma yapıp yapmadığı sorusunu yöneltti.
Merkel ise Türkiye ile mültecilere ilişkin görüşmelerin yapıldığını ve sonunda bir mutabakata varıldığını hatırlattı. Merkel, bu anlaşmaya göre, “Ege Denizi üzerinden kaçak yollardan Avrupa’ya gelmek isteyen her Suriyeli mültecinin” Türkiye’ye geri gönderilmesi karşılığında Türkiye’den belirli bir kontenjan dahilinde ve yasal yollardan gelecek Suriyelileri kabul etmeye hazır olduklarını ifade etti. “Bu konuda yapılan başka bir anlaşma olmadığını” vurgulayan Merkel, Türkiye ile yapılan anlaşmanın da içeriğinin bilindiğini dile getirdi. Merkel, von Strock’un sözünü ettiği buluşmada da bu anlaşmanın görüşüldüğünü ifade etti.
MÜLTECİLERE YÖNELİK POLİTİKASINI SAVUNDU
Başbakan Merkel’e mültecilere yönelik izlediği politikaya ilişkin sorular da soruldu. Merkel, 2015-2016 yıllarında izlediği mülteci siyasetini de savundu. Almanya’nın “çok sorumlu” bir tutum izlediğini vurgulayan Merkel, aldığı siyasi kararların da doğru olduğunun altını çizdi. O dönemde “istisnai bir durum” yaşandığını kaydeden Merkel, o dönemden beri göç ve mülteci siyasetinde bir dizi değişlik yapıldığını ve yeni düzenlemeler üzerinde çalışıldığını söyledi.
Merkel’e yöneltilen sorular arasında Göç ve Mülteciler Dairesi’ndeki (BAMF) sorunlar ve usulsüzlükler de önemli bir yer tuttu. Merkel, BAMF’deki ağır sorunları dikkate almadığı yönündeki iddiaları reddetti.
G-7 ZİRVESİ
Başbakan Merkel, milletvekillerinin sorularını yanıtlamadan önce hafta sonu Kanada’nın Charlevoix kentinde yapılacak G-7 zirvesine ilişkin bilgi verdi. Merkel, G-7 üyesi ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının katılacağı zirvenin sonunda ortak bir sonuç bildirisi yayınlanıp yayınlanamayacağı sorusunun yanıtını açık bıraktı. ABD’nin Avrupa Birliği’den (AB) ithal edilen çelik ve alüminyum ürünlerine uyguladığı ek gümrük vergisi, İran’la anlaşmadan çekilmesi ve iklim politikasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle zorluklar yaşandığına işaret eden Merkel, “Bunlar çok taraflı anlaşmalara ilişkin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Merkel, Rusya’nın G-8 üyeliğinin askıya alınmış olmasına ilişkin bir soruya yanıtından da, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmiş olması nedeniyle G-8 üyeliğinden çıkartılmış olmasını savundu.
MERKEL’DEN DEUTSCHE WELLE’YE DESTEK
Merkel’e, Almanya’nın uluslararası yayın kuruluşu Deutsche Welle’nin (DW) Türkiye, Rusya ve Arap ülkelerine yönelik yayınlarını artırma planlarını nasıl değerlendirildiği, bu planların bu ülkelerle olan ilişkiyi nasıl etkileyeceği de soruldu. Bugün yapılan kabine toplantısında Deutsche Welle’nin yeni yayın planlarını ele aldıklarını belirten Merkel, bu planları “çok akılcı” bulduklarını ifade etti.
Merkel, Deutsche Welle’nin Baltık ülkelerinde ve Rusça konuşulan bölgelerde yayın yaptığı, Arapça yayınlarını güçlendirmeyi ve uluslararası bir işbirliği ile Türkiye’ye yönelik yayınlar yapmayı planladığını belirtti. Bu planların “bu ülkelerdeki insanlara yararı olacağını” belirten Merkel, Deutsche Welle’de de Alman hükümetinde olduğu gibi “demokrasi, insan hakları ve insanlık onuru gibi temel değerlerin” geçerli olduğunu vurguladı. Merkel, bu nedenlerle bu planları desteklediklerinin altını çizdi.
ALMAN MECLİSİNDEKİ YENİ UYGULAMA
Alman meclisindeki daha önceki uygulamaya göre, muhalefet partilerinin sorularına bakanlıklarda görevli müsteşarlar yanıt veriyordu. Ancak Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasındaki koalisyon protokolüne göre, yeni bir uygulamaya geçildi. Alman meclisinde, Başbakanın yılda üç kere milletvekillerinin sorularına doğrudan yanıt vereceği bir oturum düzenlenmesini öngörülüyor.