Sudan’dan ABD’ye cevap: Bu adımı gözden geçirin

Sudan hükümetinden, ABD’nin ülkeyi Uluslararası Dini Özgürlükler Yasası çerçevesinde, ‘Özellikle kaygı duyulan ülkeler’ listesine eklemesinden derin üzüntü duyulduğu bildirildi.

Sudan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin Sudan’ı “Özellikle kaygı duyulan ülkeler” listesine eklemesinden derin üzüntü duyulduğu belirtilerek, Dışişleri Bakanlığına “bu olumsuz adımı tekrar gözden geçirmesi” çağrısında bulunuldu.

“ULUSLARARASI KURUMLAR ÖYLE DEMİYOR!”

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“ABD’nin söz konusu açıklaması, uluslararası dini kurumların yöneticileri tarafından Sudan’a nispet edilen nitelemelerle çelişiyor. Canterbury Başpiskoposu Justin Welby geçen temmuz ayında, Avrupa Birliği Dini Özgürlüklerden Sorumlu Komisyonu Üyesi Jan Figel de geçen mart ayında Sudan’ı ziyaret etti ve söz konusu kişiler, hükümetin dini özgürlükleri garanti altına aldığını vurguladılar. Ayrıca ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan’ın geçen kasım ayında başkent Hartum’daki bir camide çeşitli dini liderlere yaptığı konuşma da dini özgürlüklerin garanti altında olduğunun göstergesi.”

844 KİLİSE VAR

Sudan’ın, ülke çapında 844 kilise, 319 eğitim kurumu ve 173 kültür merkezi ile vatandaşlarına ve ülkede yaşayan herkese dini özgürlüklerini yerine getirme imkanı sağladığı kaydedilen açıklamada, bu konuda gerçeklerin açığa kavuşması için de diyaloğa hazır olunduğu belirtildi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, 4 Ocak’ta yaptığı yazılı açıklamayla 1998 Uluslararası Dini Özgürlükler Yasası’nda çeşitli düzenlemelere giderek Pakistan’ı “Özel İzleme” listesine aldıklarını duyurmuş, aynı yasa içerisinde yapılan düzenlemeler çerçevesinde, Myanmar, Çin, Eritre, İran, Kuzey Kore, Sudan, Suudi Arabistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan’ı da “Özellikle kaygı duyulan ülkeler” listesine eklediklerini aktarmıştı.

Açıklamada, “Bu düzenlemeler, belirtilen ülkelerdeki dini özgürlüklere saygıyı artırmayı amaçlamaktadır. Listedeki bazı ülkelerin dini özgürlükler konusunda kendilerini geliştirmeye çalıştığının farkındayız, bunu memnuniyetle karşılıyoruz ve diyaloğu geliştirmek istiyoruz.” ifadesine yer verilmişti.