Organ bağışının önemi ERÜ’de anlatıldı
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Hastanelerinde “3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası” etkinlikleri kapsamında organ bağışının önemi anlatıldı.
Mehmet UZEL (KAYSERİ İGFA)
Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesi Prof. Dr. Cengiz Utaş Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte organ bağışının önemine dikkat çekildi. Gevher Nesibe Hastanesi Poliklinikler Girişinde Genel Cerrahi AD. Öğretim Üyelerinin de katılımlarıyla, Organ Nakli Koordinasyon Merkezince “Organ Bağışı Haftası” nedeniyle bilgilendirme stant açıldı.
Semiha Kibar Organ Nakli ve Diyaliz Hastanesinde gerçekleştirilen etkinliğe, Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Koçyiğit, Genel Cerrahi AD. Başkanı ve Organ Nakli Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Tutkun Talih, Pediatri AD. Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Yel, hekimler, böbrek nakli yapılan hastalar ile yakınları katıldı.
Prof. Dr. İsmail Koçyiğit, yaptığı açıklamada “Ülkemizde şu an 20 bin civarında, Kayseri’de ise 550 civarında organ nakli bekleyen hastamız var. Bağış konusunda şanslı olduğumuzu ifade edemem. Yapılan 100 nakilden sadece 10 tanesi kadavra. Dolayısıyla bizim şehrimizde de nakil istediğimiz sıklıkta değil. Şu anda 13 naklimiz var. Bunların yalnızca 3’ü kadavra. Geri kalan 10’u canlı verici. Biz nakil merkezi olarak İç Anadolu’da biliniyoruz. Son yıllarda nakil sayımızda ciddi artış mevcut. Bu teveccühten dolayı mutluyuz. Toplumun kadavra nakil konusunda bilinçlenmesi ile bu sayının artması lazım.” diye konuştu.
Genel Cerrahi AD. Başkanı ve Organ Nakli Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Tutkun Talih, “Üniversitemizde organ nakil merkezinin olması ve organ naklinin olması hastalarımız için büyük bir şans. Bu çocuğumuz eğer nakil sırasına yazılmasaydı, organ takılamayacaktı ve halen okula gidemeyecekti ve haftada 3 gün diyaliz veya her gün periton diyalizi yapılacaktı. Üniversitemizde organ naklinin yapılması, organ nakil ekibinin kurulması, bu çocuğumuza nakil yapılma imkânı tanıdı ve bu çocuğumuz okula gidebiliyor ve diyalize girmiyor. Buradaki en önemli olay farkındalık. Basın mensuplarımıza çok görev düşüyor, her yerde anlatılması gerekmekte. Organ bağışının ne kadar önemli olduğu, insanlara nasıl bir hayat bağışladığı, ülke ekonomisine nasıl katkı sağlandığı, her yerde anlatılması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Pediatri Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Yel de “Organ bağışı bekleyen hastalarımızın çoğu çocuk böbrek hastalar. Bu hastalık doğum, aile veya sonradan oluşan birçok sebeple olabilmektedir. Bu hastaların çoğu kronik böbrek yetmezliği şeklinde ilerlemektedir. Bu durumda tek şans böbrek nakli olmak, nakil olamaz ise diyalize bağlı bir şekilde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmaktadırlar” diye konuştu.