Bursa’nın zemin direncine ‘bor’ katkısı
Bursa’nın depreme karşı direncini artırmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi ile Bursa Teknik Üniversitesi arasında imzalanan protokolle, sıvılaşma riski gözlenen zeminlere iyileştirme uygulanacak.
BURSA (İGFA) – Birinci derece deprem kuşağında yer alan Bursa’yı olası depremin yıkıcı etkilerine karşı daha dirençli hale getirmek için yoğun mesai harcayan Büyükşehir Belediyesi, JICA ile birlikte başlattığı Deprem Riskini Azaltma ve Önleme Planlaması Projesi’ni sürdürürken, zemin sıvılaşmasını önlemek adına Bursa Teknik Üniversitesi ile iş birliği anlaşması imzaladı.
Büyükşehir Belediyesi’nde yapılan imza törenine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve akademisyenler katıldı. Protokol kapsamında Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyüphan Avcı’nın geliştirdiği bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi Kurşunlu sahilinde uygulanacak.
SIVILAŞMA EN BÜYÜK RİSK
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’da yaşanması muhtemel depremlere hazırlık anlamında son yıllarda önemli adımlar atıldığını belirtirken, Bursa’nın da deprem kuşağında olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi. Depremlerde en çok görülen ve hasara yol açan etkenlerden birinin zemin sıvılaşması olduğuna dikkat çeken Başkan Aktaş, “Bursa Büyükşehir Belediyesi depreme hazırlık noktasında önemli çalışmalar yapıyor. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Bursa Teknik Üniversitesi, Bursa Uludağ Üniversitesi, JICA gibi yurt içi ve yurt dışı birçok kurumla ortak çalışmalar yürütüyoruz. Bu noktada binalarımızı daha sağlıklı hale getirmek için kentsel dönüşüm çalışmalarımız da 14 farklı noktada devam etmekte. Depremler esasında zeminde sıvılaşma olayı görülebiliyor. Yaşanan sıvılaşma sonucunda binalar, istinat duvarları, köprüler, yollar, barajlar, altyapılar hasar görüyor. Bu sebeple maalesef mal ve can kayıpları yaşanıyor. Son yaşanan 6 Şubat depremlerinde de bu sıvılaşmadan dolayı nasıl büyük hasarlar yaşandığını görmüş olduk” dedi.
SAHADA UYGULAMA BAŞLIYOR
Bursa Teknik Üniversitesi ile birlikte 2022 yılından bu yana zemin sıvılaşma potansiyeli olan alanların belirlenmesi adına çalışma yürüttüklerini de hatırlatan Başkan Aktaş, geliştirilen bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesinin laboratuvar testlerinin tamamlandığını söyledi. Saha uygulaması için Gemlik ilçesi Kurşunlu sahil bölgesinin seçildiğini kaydeden Başkan Aktaş, “Sıvılaşma potansiyeli olan bir alanda herhangi bir yapılaşmaya gidilmeden önce zemin iyileştirme çalışmalarının kesinlikle yapılması gerekiyor. Bu konuda ekonomik ve yerli bir çözüm olarak Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyüphan Avcı tarafından zemin sıvılaşmasının önlenmesi için bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi geliştirildi. Geliştirilen ürünün laboratuvar testleri tamamlandı ve şimdi de sahada uygulama aşaması kaldı. Saha uygulaması için Gemlik ilçemizin Kurşunlu Sahil bölgesi seçildi. Arazi testlerinden sonra uygulamaya ilk olarak ilimizden başlanması hedefleniyor. Şehrimiz ve üniversitemiz için bir ilk. İnşallah bunun başka şehirlerde örnek olacağını ve Bursa’nın bu konuda da ayrıcalığını ortaya koyacağını düşünüyorum. Kentsel dönüşümlerle bu süreci sürdürürken, sağlam bir zemin oluşturmak için gerekli çalışmaları yapmamız gerekiyor” diye konuştu.
Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ise “Bu proje sıvılaşmaya ciddi bir çözüm bulmuş olacak. Bu projenin Bursa’da başlamış olması değerli ve Türkiye’de de yaygınlaşmasını ümit ediyoruz. Bu proje kapsamında değerli hocamız bu malzemenin uluslararası patentini almaya hak kazandı. Hem şehrimiz hem de üniversitemiz için gurur kaynağı oldu. Bu protokolün Bursa için hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Mevcut yapılara uygulanabiliyor
Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eyüphan Avcı da Japonya’da uygulanan kimyasal enjeksiyon yöntemini örnek alarak bu ürünü geliştirdiklerini kaydetti. Doç. Dr. Avcı, “6 Şubat depreminde 11 ilimiz ciddi bir şekilde etkilendi. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi zeminlerinin sıvılaşabilir zemin ve yumuşak zemin olan alanların bulunmasıydı. Uzun yıllardır bu konuda çalışma yürütüyoruz. Bu çalışmalar sonucunda sıvılaşabilir zeminleri önlemeye yönelik yöntem geliştirdik. Bu yöntemin aslında ana uygulandığı yerlerden bir tanesi Japonya’ydı. Japonya’da uygulanan kimyasal enjeksiyon yöntemini kendimiz yeni malzemeler geliştirerek ve bor katkısı kullanarak geliştirdik. Burada hedefimiz zeminleri daha dirençli hale getirip depreme hazırlamak. Bunun için de laboratuvar testlerini tamamladık. Şimdi saha testlerine başlayacağız. Daha sonra da sonra hızlı bir şekilde uygulamaya başlayacağız. Bu yöntemle birinci amacımız zemindeki sıvılaşmayı önleyerek şehirlerimizi daha dirençli hale getirmek, can ve mal kayıplarını azaltmak. Malzeme sıvı davranışı gösteriyor, zemin içindeki boşluklara yerleştikten belli bir süre sonra katılaşıyor. Katılaştıktan sonra zemini katı kütle haline getiriyor, sanki kayaymış gibi davranış gösteriyor. Bu da zemindeki sıvılaşmayı önleyerek zeminin mukavemetini arttırıyor hem de sıvılaşmaya karşı daha dirençli hale getirmiş oluyoruz. Zemini taşıma gücü oluşturma açısından güçlendirmiş oluyoruz. Bu malzemenin en büyük avantajlarından biri ekonomik ve çevre dostu olması. Ayrıca temelden açacağımız küçük deliklerle çok rahat bir şekilde mevcut yapılara da bunu uygulayabileceğiz” dedi