Egeli akademisyenler arı zehrinin peşinde
Türkiye’de arı zehrinin bilimsel ölçütlerde kullanılabilmesi için Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından “Türkiye’nin Farklı Coğrafi …
Türkiye’de arı zehrinin bilimsel ölçütlerde kullanılabilmesi için Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından “Türkiye’nin Farklı Coğrafi Bölgelerinden Elde Edilen Anadolu Arısı Zehrinin Kimyasal İçeriğinin ve Biyoaktivitesinin Belirlenmesi’ projesi kapsamında başlatılan ve Türkiye genelinde yürütülen çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Türkiye’de gittikçe yaygınlaşan arı zehrinin kullanımına yönelik Egeli akademisyenler çok geniş çapta araştırmalar yapıyor. Yürütücülüğünü EÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Yücel’in üstelendiği projede Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy ve Ziraat Fakültesi Arş. Gör. Ekin Varol yer alıyor. Yapılan çalışma ile bölgesel bazda veriler elde edilerek arı zehrinin standardizasyonu ve apisötik ürün haline getirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.
Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen projede, Türkiye’nin farklı bölgelerinden alınan arı zehri örneklerinin fiziksel, kimyasal özellikleri ve potansiyeli belirleniyor. Disiplinlerarası yapılan çalışma ile özellikle arı zehrinin üretimi konusunda ülkemiz arıcısına da teşvikler sağlanıyor. Toplumu yakından ilgilendiren, ekonomimize katkı koyacak olan bu proje dolayısıyla bilim ekibimizi tebrik ediyorum” dedi.
“Arı zehrinin ülkemize katma değeri oldukça yüksek”
Proje detayları hakkında bilgi veren Dekan Prof. Dr. Banu Yücel, “Apiterapi, arı ürünlerinin insan, hayvan ve bitki sağlığında koruma ve tedavi edici özelliklerinin uygulamalı kullanım yöntemlerinin bütünü olarak kabul edilen tıbbi tamamlayıcı bir uygulamadır. Arı zehri, Apiterapide kullanılan arı ürünlerinden biridir. Ülkemizde katma değeri yüksek arı zehrinin pazarı hala sürdürülebilir nitelikte değildir. Yapılan çalışmalar, farklı bölgelerden farklı mevsimlerde toplanan arı zehri miktarının farklılığına dikkat çekmektedir. Çalışmamız, ülkemizin farklı coğrafi koşullarında üretilen arı zehrinin özelliklerinin belirlenmesi ve standardizasyonunun geliştirilmesi açısından önem taşıyor” dedi.
Çalışmada kullanılacak Anadolu arısı zehrinin kalitesini belirleyecek ilk detaylı araştırma olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yücel, “Çalışmamızda, bölgesel bazda verilerin elde edilmesi, biyolojik aktivite testlerinin gerçekleştirilmesi, arı zehrinin standardizasyonu ve apisötik ürün haline getirilmesi için temel bilgi teşkil edecek. Anadolu arısı zehrinin bölgesel örneklemelerini yaparak kimyasal içerik ve biyoaktivitesinin karakterizasyonunu gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu çalışma özellikle Anadolu arısı zehrinin kalitesini belirlemeye yönelik yapılacak ilk detaylı araştırma niteliğindedir” dedi.
EÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nalbantsoy, “Ziraat Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Banu Yücel yürütücülüğünde arı zehri ile ilgili bölgesel bazda veriler elde ediyoruz. Bu veriler ışığında ülkemiz ekonomisine katma değer üretecek önemli Ar-ge çalışmaları yürütüyoruz. Multidisipliner bir anlayışla yaptığımız çalışmalar mühendislikten tıbba pek çok alanda arı zehrinin kullanımına olanak sağlayacak” dedi.
43 ilden 52 noktada örnek alındı
Saha çalışmalarında Türkiye’nin 43 ilinden ve 52 noktasından örnek aldıklarını belirten Arş. Gör. Ekin Varol ise, “Bu kapsamda saha çalışmalarında yaklaşık 15 bin kilometre yol kat ederek Türkiye’nin 43 ilinden ve 52 noktasından örnek aldık. Bu noktalarda hem örneklemeler gerçekleştirilmiş hem de arıcılarla görüşerek arı zehrinin toplanma ve muhafazası hakkında bilgi verdik. Projemizde görüşülen ve örnek alma sürecine dâhil olan arıcılar, Türkiye Arıcılar Birliği’nin projemize destekleri ile belirlendi. Bununla birlikte gidilen her bölgede Arıcı Birlikleri, Tarım İl Müdürlükleri ve Arıcılık Araştırma İstasyonları ile de görüşmeler sağladık. Özellikle proje sonuçlarımızda da önemli veriler aldığımız ve yıllardır ziyarete açık olmayan Doğu Anadolu’daki bazı bölgelerde Şırnak-Faraşin yaylası gibi ilk defa örnekleme yaptık. Projemizde analiz süreçleri devam etmekte olup, analizlerin bir kısmının gerçekleşeceği Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Özgür Üniversitesi ile işbirliklerimiz devam ediyor” dedi.
Proje kapsamında akademisyenler; İzmir, Manisa, Muğla, Aydın, Kütahya, İstanbul, Kırklareli, Çanakkale, Bursa, Bolu, Balıkesir, Gökçeada, Eskişehir, Ankara, Isparta, Burdur, Konya, Yozgat, Niğde, Kırşehir, Sivas, Kayseri, Alanya, Antalya, Mersin, Adana, Antakya, Düzce, Samsun, Ordu, Rize, Artvin, Macahel, Kars, Ardahan, Iğdır, Erzurum, Tuncel, Bingöl, Van, Şırnak, Hakkari, Yüksekova, Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Kıbrıs (Lefkoşa ve Magosa)’tan örnekler topladı. Proje, Türkiye Merkez Arıcılar Birliği, Berlin Teknik Üniversitesi ve Berlin Özgür Üniversitesi iş birliğinde gerçekleştiriliyor.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı