Dolar 35,2335
Euro 36,7456
Altın 2.960,12
BİST 9.672,75
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 14°C
Çok Bulutlu
İstanbul
14°C
Çok Bulutlu
Çar 12°C
Per 8°C
Cum 9°C
Cts 9°C

“Gaz hidrat, enerjinin 220 yılını karşılayabilir”

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeofizik Mühendisliği ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Çifci, gaz …

“Gaz hidrat, enerjinin 220 yılını karşılayabilir”
19 Mart 2022 00:03

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Jeofizik Mühendisliği ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Çifci, gaz hidratın Türkiye’nin yıllık gaz ihtiyacının maksimum 220 yılını karşılayabileceğini söyledi.

İZMİR (İGFA) – DEÜ Jeofizik Mühendisliği ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Günay Çifci, geleceğin enerji kaynağı dediği gaz hidrat hakkında konuştu.

Prof. Dr. Günay Çifci, gaz hidratların buza benzediğine dikkati çekerek, “Doğalgazın, metan gazının buz kafesi içerisinde hapsolmasıyla oluşan kristal yapıdır. Biz bunu ziplenmiş gaz olarak adlandırmaktayız. Yüksek basınç, düşük sıcaklıkta katı haldedir. Petrol ve doğalgazın dünyadaki dağılımına baktığımızda ülkemiz çok zengin olmayabilir. Ancak gaz hidrat konusunda daha zenginiz. Gaz hidrat, yakın geleceğin enerji kaynağıdır” dedi.

Akdeniz, Marmara ve özellikle Karadeniz’de geniş gaz hidrat yataklarının bulunduğunu belirten Prof. Dr. Çifci, “Devlet Planlama Teşkilatı’nın desteğiyle 2003 yılında DEÜ bünyesinde kurulan deniz jeofiziği laboratuvarında bu rezervleri gördük. Çalışmamızın temel amacı Türkiye denizleri hatta denizlerimizin ekonomik zonun dışında kalan alanların saptanması sonucu tespit edildi. Başlangıçta bu konuda üretim teknolojisinin olmadığıydı. 2013 yılında ilk olarak Japonlar, Nankai Çukuru’nda test çalışmalarında başarılı oldu. 3 yıl sonra ise Çin, Güney Çin Denizi’nde gerçekleştirdiği test çalışmalarında başarılı elde etti. Dünyada 2023 yılından itibaren artık bunun ticari üretimi planlanmış durumdadır” diye konuştu.

ETİKETLER: ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.