Şehrin Caz Hali’nde son hafta!
Kurulduğu günden bu yana sanatı ve sanatçıyı destekleyen Akbank’ın en uzun soluklu kültür sanat projelerinden biri olan Akbank Caz Festivali …
Kurulduğu günden bu yana sanatı ve sanatçıyı destekleyen Akbank’ın en uzun soluklu kültür sanat projelerinden biri olan Akbank Caz Festivali, klasik ve modern cazın yanı sıra elektronik müzik, hip-hop ve dünya müziğinin farklı projelerini içeren programıyla 9 Ekim’e kadar devam ediyor.
Yıllar içinde genişleyen müzikal yelpazesiyle, programında klasik ve modern cazın yanı sıra elektronik müzik ve dünya müziğinin farklı projelerine de yer veren Akbank Caz Festivali; bu sonbaharı caz müziği ile farklı müzik türlerinin bir araya geldiği bir seçki ile şehrin farklı noktalarında karşılıyor. Festival; 120’den fazla müzisyenle 22 ayrı mekanda 32 konser, 3 söyleşi, 3 çocuk atölyesi, teras konserleri ve dans etkinlikleriyle gerçekleşiyor.
Pozitif iş birliğiyle gerçekleştirilen 32. Akbank Caz Festivali mekanları olan Akbank Sanat, Müze Gazhane, Babylon, Zorlu PSM, AKM, The Badau, Nardis Jazz Club, Bizim Tepe, Bova’yabu yıl HOOD Base, Alan Kadıköy,Dada Salon Kabarett,İstanbul Oyuncak Müzesi, Decollage Art Space, Postane İstanbul, Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Gregor By The Badau, Zuhal Müzik Kanyon, Outro Record Store, CoBAC Workspace ve Yeldeğirmeni Sanat Merkezi sahneleriyleeşlik edecek.
Akbank Caz Festivali’nde bu yıl tüm şehre yayılan birçok farklı proje gerçekleşecek
Akbank Caz Festivali’nde bu sene aralarında Abdullah Ibrahim, Aga B, Alp Ersönmez, Burhan Öçal & Istanbul Jazz Ensemble, Can Tutuğ, Çağıl Kaya, Dans Dans, Dilek Sert Erdoğan, Eda AND, Efe Demiral Trio feat. Eren Turgut & Mertcan Bilgin, Emma-Jean Thackray, Emma Rawicz Quartet, Fatih Erkoç Jazz Project, Gonzalo Rubalcaba & Aymée Nuviola, HÜM, İmer Demirer Quartet feat. Ayşe Gencer & Sibel Köse, Júlio Resende Fado Jazz Ensemble, Kamucan Yalçın Duo, Maffy Falay Tribute Band, Nihal Saruhanlı feat. Barış Demirel, Oded Tzur Quartet, Ofer Mizrahi Trio, Portico Quartet, Progressive Balkan Wedding Orchestra by Kolektif İstanbul, Rana Bulut & Efe Erdem, Ravi Coltrane, Sedef Erçetin Quartet, Sercan Debelec Quintet, Tenderlonious, Volkan Öktem, Wonju Lee Quintet’in aldığı 120’nin üzerinde sanatçı seyircilerle buluşuyor.
Caz müziğini geniş kitlelerle buluşturmayı amaçlayan Akbank Caz Festivali ayrıca Oyuncak Müzesi ve Akbank Sanat ’da 3 ayrı çocuk atölyesi ile çocukları da cazın renkli dünyası ile bir araya getirecek. Festivalin söyleşi programında “Yeni Medya Çağında Görsel ve İşitsel Deneyimler”, “Dinleme Kulübü: Şehrin Sokaklarında Yürüken Dinleyeceğin Bir Parça”, “Zamanın Unuttuğu İsimler”, “Dur! Dinle!: Japonya’da Caz ve Jazu Kissa” ve “Antik Çağ’da Kadın ve Müzik” içerikleri katılımcılarla buluşuyor.
KONSERLER
HÜM
HÜM, Oslo caz sahnesinde uzun yıllardır çeşitli orkestralarla üretimini sürdüren üç müzisyenin ortaklığıyla hayat bulan yeni bir trio. Bjørnar Kaldefoss Tveite, Magnus Sefaniassen Eide ve Bojan Marjanovic üçlüsünün ayrıksı ve kişisel birikimleri; değişken müzikal alfabelerin kullanıldığı doğaçlamaya geniş alanlar bırakan seanslarında bütünleşiyor. Nordik caz estetiğini klasik müzik tandanslı dokular ve alışılmışın dışında ritimlerle zenginleştiren HÜM, enstrümanların birbirini gölgelemediği bir üretim metoduna sahip. Enstrümanların kendi aralarındaki etkileşimle bir an olsun tökezlemeyen, sürükleyici sonik manzaralardan oluşan ilk albümü “Don’t Take It So Personally”yi Ocak 2022’de Losen Records aracılığıyla yayımlayan Norveçli grubun ilk İstanbul konseri, 4 Ekim Salı akşamı Akbank Sanat’ta.
Bjørnar Kaldefoss Tveite: Kontrbas
Magnus Sefaniassen Eide: Davul
Bojan Marjanovic: Piyano
İmer Demirer Quartet feat. Ayşe Gencer & Sibel Köse
4 Ekim Salı gecesi The Badau Akasya sahnesinden güneye doğru bir serüvene çıkıyoruz. Caz müziğine adanmış hayatı ve trompetteki ustalığı ile bir dünya yıldızı olarak takdir edilen İmer Demirer, “Güney” başlığıyla bakış açımızı bu yöne çeviriyor. “Coğrafya kader midir?” sorusuna çağdaş bir sanatçı bakış açısıyla bakarak, sosyolojik ve politik çalkantıların yaratıcılığın sınırlarını zorladığı diyarlara odaklanıyor. Güney Amerika, Güney Afrika, Güney Avrupa ve Akdeniz’den gelen esintilerin müzikal yansımalarından oluşan seçkideki şarkıları, Türkiye caz sahnesinin önde gelen iki vokalisti Ayşe Gencer ve Sibel Köse seslendirecek. Solo parçalarının yanında dostluklarını sergiledikleri düetleriyle, bir anlamda müzikal yolculuklarını dillendirecekler. “Güney” performansında piyanoda yer alan Can Çankaya, bir yandan bestecilik, aranjörlük, eğitmenlik gibi farklı alanlarda üretimlerini sürdürüyor. Kontrbasta Apostolos Sideris, cazla birlikte Yunan, Türk ve Balkan müziklerinden öğeleri harmanlandığı yaklaşımıyla projenin belkemiği. Davulda ise REDD grubuyla da tanınan Berke Özgümüş yer almakta.
İmer Demirer: Trompet
Can Çankaya: Piyano
Apostolos Sideris: Kontrbas
Berke Özgümüş: Davul
Ayşe Gencer: Vokal
Sibel Köse: Vokal
Mehmet Uluğ Gecesi: Volkan Öktem #7
Mehmet Uluğ’u, aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılında anmak için 4 Ekim akşamı Babylon’da buluşuyoruz. Akbank Caz Festivali’nin her edisyonunda düzenlediği Mehmet Uluğ Gecesi’nde sahne “Volkan Öktem #7”nin. Davul çalmaya ve konserler vermeye henüz 11 yaşında başlayan Öktem, 1980’lerden bu yana Tuna Ötenel’den Tarkan’a, Sertab Erener’den Aydın Esen’e sayısız müzisyene hem sahne hem stüdyoda eşlik etti. Habbecik, Laço Tayfa, Quartet Muartet, MadenÖktemErsönmez gibi çok yönlü gruplarda yer aldı. Müzik hayatı birikimiyle hazırladığı ilk albümü “#7”den ilk tekliyi Eylül ayında yayımlayacak olan Öktem, bu projesini Mehmet Uluğ Gecesi için 32. Akbank Caz Festivali’ne taşıyor. Albümdeki bestelerinin de yer alacağı repertuarını ilk kez festival kapsamında dinleyeceğimiz performansta; Ercüment Orkut, Barış Doğukan Yazıcı, Halil İbrahim Işık ve Serhat Şensesli’den oluşan ekibiyle sahnede olacak Volkan Öktem.
Ercüment Orkut: Tuşlular
Barış Doğukan Yazıcı: Trompet
Halil İbrahim Işık: Tuşlular ve trompet
Serhat Şensesli: Bas
Volkan Öktem: Davul
Ofer Mizrahi Trio
Etnik melodilerin büyüsünü, duyumsal bir müzikal yaklaşımla kutlayan Ofer Mizrahi Trio, geleneksel sınırların yavaş yavaş ortadan kalktığı bir müzik icra ediyor. Disiplinler arası üretimlerini sürdüren Ofer Mizrahi, yaşamın türlü nüanslarını ve seslerin içgüdüselliğini keşfe çıkan bir müzik gezgini. Bestelerinde; müzisyenin kendi tasarımı olan, akustik ve elektronik sesleri bir araya getiren 24 telli The Whale Guitar’ına çello ve kontrbas eşliğiyle ayrıksı müzikal eğilimlerin bir diyaloğa girdiğine şahit oluyoruz. 2021’de beş şarkılık bir konser albümü yayımlayan Ofer Mizrahi Trio’nun ses paleti; Avrupa, Türkiye ve Hindistan’ın müzik kültürleri ve caz estetiğini pürüzsüz bir biçimde harmanlıyor. 5 Ekim akşamı Babylon sahnesinde üçlünün büyüleyici bir işitsel deneyim vadeden canlı performansına tanık olabilirsiniz.
Ofer Mizrahi: The Whale Guitar
Talia Erdal: Çello
Meron Sroya: Kontrbas
Efe Demiral Trio feat. Eren Turgut & Mert Can Bilgin “Kolaj”
Erkan Oğur, Ayşe Tütüncü, Murat Opus gibi isimlerle perdesiz gitar ve armoni üzerine çalışan gitarist, besteci ve prodüktör Efe Demiral, elektro-akustik öğeleri gitar müziğiyle birleştiren ilk albümü “Inside Out”u 2016’da yayımlamıştı. Yerli sahneden pek çok müzisyenle sahne ve stüdyoda iş birlikleri yapan Demiral’ın, basta Eren Turgut ve davulda Mert Can Bilgin’in yer aldığı trio’suyla kaydettiği ilk iş olan “Uyku Pansiyon”u 2019’da dinledik. Trionun ikinci albümü olan, Shalgam Records etiketli ve 2021 tarihli “Kolaj”, tıpkı isminde olduğu gibi tek bir temayı tanımlamıyor. Minimalist ve girift bir yaklaşımla örülen albüm, rock ve caz ekseninde şekilleniyor. Ritmik diyaloglarla eğlencesi artan, rengârenk albüm, 32. Akbank Caz Festivali kapsamında 5 Ekim akşamında Bova sahnesine taşınacak. Yeni medya sanatçısı /da’nın görselleri de üçlüye eşlik edecek.
Efe Demiral: Gitar
Eren Turgut: Bas
Mert Can Bilgin: Davul
/da: Görseller
Abdullah Ibrahim (Solo Piyano)
Cape Town doğumlu müzisyen ve besteci Abdullah Ibrahim, 80 yılı aşkın süredir piyano başında. Kariyeri boyunca gerek solo gerek orkestralar eşliğinde yaptığı üretimlerde geleneksel Afrika müziklerini, farklı coğrafya veya zamanlarla özdeşleşmiş stillerle buluşturmayı öncelik edindi. Gençlik yıllarında çeşitli orkestraların parçası olduktan sonra 1959’da Kippie Moeketsi ve Hugh Masekela gibi müzisyenler eşliğinde Jazz Epistles isimli yediliyi kurdu ve 1960’ta topluluğun ilk albümü “Jazz Epistle, Verse 1”ı yayımladı. Apartheid rejiminin baskıları ülkesinden ayrılıp önce Avrupa’ya, ardından New York’a taşındı ve burada Ornette Coleman, Pharoah Sanders, Duke Ellington gibi isimlerle çalıştı. Aralarında Claire Denis’nin “Chocolat” (1988) ve “No Fear, No Die” (1990) yapımları da olmak üzere birçok film için besteler yaptı, ödüller kazandı. Grubu Ekaya ve çeşitli big band’lerle kayıtlar yapmaya da devam eden müzisyen, son olarak 2020’de solo piyano albümü “Solotude”u yayımladı. Albüm 2020 pandemi kısıtlamaları esnasında, teknik ekip dışında kimsenin bulunmadığı Almanya’daki Hirzinger Hall’da kaydedildi. Yalnızca caz sahnesinin değil; küresel Müzik tarihinin değerli figürlerinden biri olan Abdullah Ibrahim, 6 Ekim Perşembe akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nde.
Abdullah Ibrahim: Piyano
Portico Quartet
2005’te Londra’da aynı okulda müzik eğitimi alan dört arkadaş tarafından kurulan Portico Quartet, janr tanımlarından soyutlanmış müzikal arayışların izini sürüyor. Caz, electronica, ambient ve klasik müzik türlerinin etkisinde kariyerinin her dönemecinde kabuk değiştiren ve farklı sonik kimliklere bürünen kolektif, bugüne dek Real World, Ninja Tune, Gondwana Records gibi köklü plak şirketlerinden albümler yayımladı. 2007 tarihli çıkış albümleri “Knee-Deep in the North Sea”, aynı seneTime Out dergisi tarafından “Caz, Folk ve Dünya Müziği” kategorisinde yılın albümü olarak seçildi ve 2008’de Mercury Ödülleri’ne aday gösterildi. Melodik perküsyon hang drum’ı karakteristik bir yaklaşımla ses paletine yerleştiren Portico Quartet, yenilikçi ve sürükleyici enstrümantal kompozisyonlarının her biriyle başka bir serüvene koyuluyor âdeta. 6 Ekim akşamı Babylon sahnesinde dinleyeceğimiz İngiliz grup, kariyerinin belki de en üretken döneminde. 2021’e birbirinden farklı müzikal estetiklerin ürünü olan iki albüm birden sığdıran dörtlü, Mart 2022’de de dört şarkılık “Next Stop” kısaçalarını yayımladı.
Duncan Bellamy: Davul
Milo Fitzpatrick: Kontrbas
Jack Wyllie: Soprano ve Tenor Saksafonlar ve Elektronikler
Taz Modi: Hang ve Perküsyon
Gonzalo Rubalcaba & Aymée Nuviola
Birden çok Grammy Ödülü’ne sahip iki Kübalı müzisyen, Gonzalo Rubalcaba ve Aymée Nuviola, aslında çocukluk arkadaşı olan iki müzisyen. Bir piyano dehası olarak tanımlanan Rubalcaba, 1985’te Dizzy Gillespie tarafından keşfedildiğinde Latin caz sahnesinde genç bir fenomene dönüştü. Blue Note kataloğunun gediklilerinden biri oldu; Bill Evans, Joe Lovano, Ron Carter gibileriyle çalıştı. Vokal yeteneğiyle Billie Holiday ve Celia Cruz’la kıyaslanan besteci ve oyuncu Aymée Nuviola ise ülkenin prestijli müzik okullarında aldığı eğitimin ardından Küba’nın işitsel ve geleneksel mirasını yaşatmaya, hatta genişletmeye devam ediyor. İkilinin uzun kariyerlerinin ilk profesyonel ortaklığı 2020’de çıktıkları bir turneydi ve Blue Note Tokyo’da gerçekleştirdikleri performans, “Viento y Tiempo” adıyla bir albüme dönüştü. En İyi Latin Caz Albümü kategorisinde Grammy’ye aday gösterilen albümün ardından, geçtiğimiz mayıs ayında 5passion etiketiyle bir konser kaydı daha ölümsüzleşti: Fransa’daki Marciac Jazz Festival’ın 2021 edisyonunda kaydedilen “Live in Marciac”. Zengin ritimleri, melodik nüansları ve uçsuz bucaksız birikimleriyle coşkulu, bir o kadar da otantik bir Küba gecesi için 7 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde Latin cazının yaşayan en önemli müzisyenlerinden ikisi ile buluşacağız.
Aymée Nuviola: Ses
Gonzalo Rubalcaba: Piyano
Tenderlonious
22a plak şirketinin kurucusu, flütçü, saksafoncu, prodüktör ve DJ Ed “Tenderlonious” Cawthorne için gerçek bir müzik kâşifi tanımı yapmak hiç de abartılı olmaz. Türler arası serüvenler yarattığı farklı estetiklerdeki albümleriyle, İngiltere’nin caz ve yeraltı sahnelerinin yol gösterici figürlerinden biri oldu. Solo üretimlerinin yanı sıra grubu Ruby Rushton’la caz estetiğini Afrobeat, hip hop ve elektronik müzikle kesiştirmeye devam eden Tenderlonious, kariyeri boyunca farklı coğrafyaların müzikal geleneklerine yeni yorumlar getirdiği iş birliklerine imza attı. Pakistan’da Jaubi ile kaydettiği “Ragas From Lahore” ya da bu sene yayımlanan İtalyan DJ ve prodüktör Lorenzo Moressi eşlikli “Cosmica Italia” albümleri, multidisipliner yaklaşımının örneklerinden bazıları. Şapkasından ne zaman ne çıkaracağını kestirmenin asla mümkün olmadığı Tenderlonious, 7 Ekim gecesi Babylon sahnesinde.
Ed ‘Tenderlonious’ Cawthorne: Flüt ve soprano saksafon
Hamish Balfour: Klavye
Pete Martin: Bas
Tim Carnegie: Davul
RAVI COLTRANE Cosmic Music
Alice ve John Coltrane çiftinin oğlu, saksafoncu, besteci, prodüktör ve plak şirketi sahibi Ravi Coltrane, ismini sitar müziği efsanesi Ravi Shankar’dan alıyor. Grammy adaylığı bulunan müzisyen, 30 yıla yaklaşan kariyerinde Elvin Jones, Jack DeJohnette, McCoy Tyner, David Gilmour ve kuzeni Flying Lotus gibi isimlerle çalıştı. Orkestra lideri olarak 1998-2012 aralığında altı albüm yayımlayan Ravi Coltrane, annesi Alice Coltrane’in uzun bir aranın ardından kaydettiği “Translinear Light” (2004) albümünün hayata geçmesinde kilit rol oynadı; prodüktör ve müzisyen olarak kayıtlarda yer aldı. Ailesinin uçsuz bucaksız mirasını dünyanın dört bir yanına taşımaya durmaksızın devam eden Ravi Coltrane, aynı zamanda ebeveynlerinin Long Island’da yaşadığı evde konumlanan The Coltrane Home isimli müze ve derneğin de başkanlığını yürütüyor. 8 Ekim Perşembe akşamı Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde ebeveynleri Alice ve John Coltrane’in şarkılarından oluşan bir repertuvarla, caz tarihinin iki benzersiz kahramanına saygı duruşunda bulunacak.
Gadi Lehavi: Klavye
Lonnie Plaxico: Bas
Elé Howell: Davul
Ravi Coltrane: Saksafon
Emma-Jean Thackray
Londra’da yerleşik multi-enstrümantalist, prodüktör ve orkestra lideri Emma-Jean Thackray’in geçtiğimiz sene yayımladığı; kozmik temalara tutunan harika ilk albümü “Yellow”, caz geleneğini ışık tayfından geçiren, elektronik müziğin türlü ara sokaklarından hip hop’a uzanan ve funk damarı hiç tıkanmayan bir kayıt. 2020’de savurduğu iki kısaçaların ardından Warp Records bünyesinde kendi plak şirketi Movementt’ı hayata geçiren Thackray, çok sesli müziğinin temeline bitmek bilmeyen groove’u yerleştiriyor. İngiltere’nin fokurdayan yeni nesil caz dalgasının kendine özgü figürlerinden biri olarak parıldayan müzisyen, bestelerini bir mantra etrafında inşa ediyor: “Bedenini, zihnini, ruhunu kıpırdat.” Kayıtlarındaki canlı performans enerjisi, temaların ve partisyonların büyülü doğaçlamalarla genişlediği konserleriyle de dünya çapında pek çok festivalin gözde isimlerinden biri hâline gelen Emma-Jean Thackray, 8 Ekim akşamı Babylon sahnesinde.
Emma-Jean Thackray: Trompet ve synthesizer
Dougal William Tyler: Davul
Lyle Kabir Barton: Klavye
Matthew Gedrych: Bas
Oded Tzur Quartet
“21. yüzyılın Coltrane Quartet’i.” New York’ta yerleşik İsrailli saksafoncu ve besteci Oded Tzur’un liderliğindeki dörtlüye bu yakıştırmayı, Japonya’dan CD Journal dergisi yapıyor. Klasik Hint Müziği eğitimi aldığı yıllarda geliştirdiği çalış stiliyle enstrümanına özgün bir derinlik katan Oded Tzur, orkestra lideri olarak Enja Records’la yayımladığı iki albümün ardından Manfred Eicher’ın dikkatini çekti ve ECM Records ailesinin bir parçası oldu. 2020 albümü “Here Be Dragons”, şimdiden modern klasikler arasında sayılıyor. Raga geleneklerine kişisel bir yorum getirdiği, bir Sebastião Salgado fotoğrafını kapağına taşıyan 2022 çıkışlı albümü “Isabela” ise birçok müzik otoritesine göre son 10 yılda ECM etiketiyle yayımlanan en etkileyici işlerden. Birer hikâye anlatır gibi işlenmiş kompozisyonlarıyla Oded Tzur Quartet, 9 Ekim’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde olacak.
Oded Tzur: Tenor Saksafon
Nitai Hershkovits: Piyano
Petros Klampanis: Bas
Otis Brown III: Davul
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı