Lezzetler tek sofrada buluşuyor
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin, Mersin’in yöresel lezzetlerini tanıtmak amacıyla hayata geçirdiği ve 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde büyük yıkıma uğrayan kardeş şehri Hatay’a destek olmak için Hatay Gastronomi Evi’ni de bünyesine kattığı ‘Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’, kardeşlik ve dayanışma ruhuyla hizmet vermeye devam ediyor.
MERSİN (İGFA) – Mersin Büyükşehir’in, Hatay Büyükşehir Belediyesi ile birlikte sürdürdüğü çalışmalar neticesinde eski Gülnar Oteli’ni ‘Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’na çevirmesinin ardından hizmete açılan konak, açıldığı günden bu yana Mersin ve Hatay lezzetlerini misafirlere sunmaya devam ediyor. 26 Nisan 2023’de hizmete giren konağa gelen misafirlere sunulan lezzetler, Mersin ve Hataylı aşçılar tarafından, Hatay ve Mersinli esnaftan gelen malzemelerle hazırlanıyor. Böylelikle Mersin’de yeni bir hayata başlayan Hataylı vatandaşlar iş sahibi olurken, Hatay’daki esnaf da kazanıyor ve depremin yarattığı olumsuzlukların altından Büyükşehir’in verdiği güçle kalkıyor. Konağa gelen misafirler de bir yandan yöresel lezzetleri tanıma fırsatı yakalarken, diğer yandan da Hatay’ın ve Hataylı insanların hayata tutunması için çalışan Büyükşehir’e katkı sunuyor.
Aslan: “Bu aslında iki şehrin kardeşlik projesi”
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin kuruluşu olan Hatay Gastronomi Evi Direktörü İpek Aslan, ‘Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’nın; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve eşi Meral Seçer ile Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve eşi Nazan Savaş’ın yaptığı fikir birliği sonucu ortaya çıkan bir kardeşlik projesi olduğuna dikkat çekti. Aslan, “Hatay, 2017 yılında 600 yemek çeşidiyle UNESCO tarafından tescilli Gastronomi Şehri seçildi. Tabi bu yemeklerin tescillenmesiyle birlikte tarihin ve kültürün yaşaması çok önemliydi bizler için. Depremin ardından Sayın Vahap Seçer’in Lütfü Başkan’a ‘Buraya gelin bu kardeşliği, mutfak kültürünü burada yaşatın’ demesiyle bu adımlar atıldı. Mersin ve Hatay Akdeniz iklimine sahip. Sıcakkanlılığı, misafirperverliği, yemeklerin benzerliği ve liman şehirleri olması, aslında çok fazla ortak noktayı bir araya getiriyor” dedi.
“Hataylı ve Mersinli aşçıların kültürleri, sentezleri aynı sofrada birleşiyor”
Mersin’de olmaktan ve mutfak kardeşliğini yaşatmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirten Aslan, “Misafirlerin bu konuda geri bildirimleri muazzam diyebiliriz. Yine bugün tam rezervasyon çektiğimiz günlerden biri. Çok fazla insanı, doluluk nedeniyle maalesef geri çevirmek zorunda kalıyoruz. Ama bu ilgiden memnunuz” diye konuştu.
Projeyle birlikte 35 personelin de hayata tutunduğunu vurgulayan Aslan, “Şu an yaşam sevincini kazanmak için gayret gösteriyorlar. Bu onlara çok güzel bir merhem oldu. Yöresel tüm ürünlerimiz; baharatından salçasına, taze zahterinden Samandağ biberine kadar Hataylı esnaftan geliyor. Bu da, Hataylı esnafın halen bölge ekonomisine katkı sağladığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Mutfakta hem Hataylı hem Mersinli aşçıların kültürlerini, sentezlerini aynı sofrada birleştirdiklerini sözlerine ekleyen Aslan, “Biz burada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Bu kültürü, bu sentezi anlatmaktan, Hatay’ın ayakta kalması için bize verilen destekten ve çabadan dolayı çok mutluyuz. Bu vesileyle Başkanlarımız Lütfü Savaş’a, Vahap Seçer’e ve değerli eşlerine şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
Aksu: “Hatay kültürümüzü her yerde öğretmeye hazırız”
‘Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağı’nın Hataylı aşçılarından Sevcan Aksu, yaşadıkları acı sonrası bu iş sayesinde yeniden hayata tutunduklarını belirterek, “Mersinli arkadaşlarımıza Hatay yemeklerimizi, kültürümüzü öğretmeye çalışıyoruz. Onlardan da ben öğreniyorum. Ben Hatay’dan geldim. Çok büyük bir acı yaşadık. Her şeyimizi kaybettik. Sağ olsun Mersin Büyükşehir Belediyesi bize burayı açtı. Gerçekten de yemek yapmayı çok seviyoruz. Buradaki arkadaşlarla beraber ayakta durmaya çalışıyoruz. Onlara bildiklerimizi öğretiyor, onlardan da biz bir şeyler öğreniyoruz. Hatay kültürümüzü her yerde öğretmeye hazırız” diye konuştu.
Keşre: “Mersin mutfağında Mersinlilerle olmaktan dolayı çok mutluyuz”
Hatay’dan gelen bir diğer aşçı olan Ali Hikmet Keşre ise, Mersin mutfağında Mersinlilerle olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Keşre, “Bizim için çok zor bir süreçti ve halen acısını yaşıyoruz. Bunu unutmayacağız. Hep bizimle beraber olacak. Ama hayata da devam etmek zorundayız. Bu işi severek yaptığım için, hayata daha çok bağlanmamı ve tutunmamı sağlıyor. O yüzden bu şekilde devam, pes etmek yok” ifadelerini kullandı.
Karteper: “Hataylı profesyonel aşçılarla çalıştığım için çok şanslıyım”
Mersinli aşçı Pelin Karteper ise, kardeşlik duyguları içinde Hatay ve Mersin lezzetlerini ortaya çıkardıklarını söyleyerek, “Burada Hataylı kardeşlerimizle birlikte işlerimizi yürütüyoruz. Burada olmaktan çok memnunum. Bu kardeşliğimizin sürmesini istiyorum. Öncelikle kendimi çok şanslı hissediyorum. Onlar çok profesyonel aşçılar. Onlarla beraber çalışmaktan çok memnunuz. Onların yaşadığı acıdan dolayı gelen misafirlerimiz de üzgünler, ama Hataylı kardeşlerimizin yemeklerini yemekten dolayı da çok memnunlar. Yemekleri çok güzel, oldukça lezzetli” dedi.
Duranoğlu: “Başkanlarımız, bizim için bir umut ışığı oldular”
Konakta servis elemanı olarak görev yapan Hataylı Mustafa Duranoğlu da Mersin’de hayata tutunmaya çalıştıklarını söyleyerek, “Lütfü Savaş ve Vahap Seçer’e teşekkür ederiz. Bizim için bir umut ışığı oldular. Bu sayede daha güzel bir şekilde hayata tutunmaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımız çok iyi. Bizi bu kadar iyi ağırladıkları için, hepsine çok teşekkür ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
Dumani: “Bu projeyi Mersin’e kazandıran Büyükşehir’e çok teşekkürler”
Konağa gelerek birbirinden lezzetli yemekleri tadan misafirlerden Benin Dumani ise, “Buraya son iki hafta içinde ikinci gelişim. Çok beğendik. Özellikle çalışma yerimize yakın böyle bir mekânın olması bizim için ayrıca önemli. Yemeklerimiz de gayet güzel” dedi. Depremin ardından böyle bir projenin ortaya çıkmasının son derece değerli olduğunu vurgulayan Dumani, “Hem hoşgörü, hem tevazu, hem böyle bir işbirliği, yardımlaşma ve dayanışma, insanların doğuştan itibaren içinde olan duygular. Allah bir daha böyle felaketler yaşatmasın. Çok güzel reflekslerimiz var ve bunu da bir proje haline getirip Mersin’e kazandıran Büyükşehir Belediyemize çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.
Beyazıt: “Hatay lezzetlerine yakından erişebiliyor olmak bizi iyi hissettiriyor”
Konağa gelen Antakyalı Aysel Beyazıt ise, Hatay’da da sık sık Gastronomi Evi’ne gittiğini belirtti. Konağı çok beğendiğini söyleyen Beyazıt, “Nişanımızı da Antakya’da Gastronomi Konağı’nda gerçekleştirmiştik. Burası da bizim işyerine yakın olduğu için, öğle araları sık sık buraya gelmeye başladık. Mersin Büyükşehir’le Hatay’ın birlikte gerçekleştirdiği bir proje. Burada Hatay lezzetlerine çok yakından erişebiliyor olmak, bizi iyi hissettiriyor” dedi.
Kurtuluş: “Konağın ambiyansı ve yemeklerin lezzeti çok güzel”
Misafirlerden Dilek Kurtuluş da açıldığı günden bu yana sık sık konağa geldiğini ve lezzetleri çok beğendiğini vurgulayarak, “İş yerimize de yakın olduğu için, öğlenleri gelip burada yemekleri tadıyoruz. Mekan ve ambiyans çok güzel. Aynı zamanda böyle bir sosyal sorumluluk projesine iştirak etmek bizi de mutlu ediyor. Vahap Başkan’ın bu katkısını çok önemli ve anlamlı buluyorum. Tadı bize yakın, kültürleri bize yakın. Manevi olarak da çok mutluyum burada olmaktan” ifadelerine yer verdi.