“Çocukların büyük bölümü hayatlarının bir döneminde
Ege Üniversitesi Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖZEM) tarafından “Down Sendromu ve İşitme Kaybı” konulu çevrimiçi etkinlik …
Ege Üniversitesi Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖZEM) tarafından “Down Sendromu ve İşitme Kaybı” konulu çevrimiçi etkinlik gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Engelsiz Ege Birimi Koordinatörü ve ÖZEM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Pelin Piştav Akmeşe’nin üstlendiği etkinlikte konuşmacı olarak Ege Üniversitesi (EÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ody. Gülce Kirazlı yer aldı. Etkinliğe ayrıca ÖZEM Müdürü Doç. Dr. Nilay Kayhan’ın yanı sıra Egeli akademisyenler de katıldı.
Down sendromlu çocukların eğitiminde, çocukların erken eğitim programlarına devamının önemine değinen Merkez Müdürü Doç. Dr. Kayhan “Çocuklarımızın var olan performanslarını en üst düzeyde kullanabilmelerinde aile eğitimi kadar; dil ve konuşma terapileriyle beraber fizyoterapinin sağlanması da gelişimsel takiplerine olumlu katkı sağlar. Down sendromlu çocuklar, farklı uzmanlık alanlarından destek alarak, eğitim ortamlarında kendi yetenek ve ilgi alanlarına dayalı, nitelikli eğitimle buluşmalıdır. Çocuklarımızın erken çocukluk dahil olmak üzere yetişkinlikte de bağımsız ve sosyal katılımlarının sağlanması, mesleki yaşamda yer almaları gerekmektedir” dedi.
Etkinlikte down sendromu hakkında bilgilendirme yapan Dr. Öğr. Üyesi Ody. Gülce Kirazlı, “İnsan vücudunda 46 kromozom bulunurken down sendromlu bireylerde 47 kromozom bulunuyor. Down sendromu, dünya genelinde 600-900 canlı doğumda bir meydana geliyor. Çocuklarda zihinsel yetersizlikle beraber; işitme, dil, konuşma, kalp, mide ve böbrek sorunları gibi birçok sorunlar görülüyor” diye konuştu.
Down sendromlu çocukların yaşadığı işitme problemlerine değinen Dr. Öğr. Üyesi Ody. Kirazlı, “Down sendromlu çocukların baş ve yüz bölgesinde görülen anatomik farklılıklar nedeni ile çocukların yüzde 80’inde işitme ile ilgili bir problem görülüyor. Çocukların büyük bölümü, kısmen küçük ve dar kulak kanalına sahip olmaları ve östaki borusundaki işlev bozuklukları nedeniyle hayatlarının bir döneminde işitme kaybı yaşıyor. Çocukların yaklaşık yüzde 50 ile yüzde 70’inde iletim tipi işitme kaybına neden olan effüzyonlu orta kulak iltihabı görülüyor” dedi.
İşitme kaybında erken tanının önemine ilişkin down sendromlu çocukların doğumdan sonra odyolojik takiplerinin yapılması gerektiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Ody. Kirazlı, “Çocuklar, düzenli olarak öncelikle bir KBB uzmanına görünmelidirler. Ardından işitme seviyelerini test edip, uygun işitsel rehabilitasyonu sağlayan bir odyoloğa gitmeleri gerekmektedir. Down sendromlu çocuklar doğumdan itibaren otoakustik emisyon ve ABR testlerini içeren yenidoğan işitme taramasına tabi tutulmalıdır. Odyolojik değerlendirme, doğumu takip eden 6. ayda yapılmalıdır. Bundan sonra normal sonuç elde edilene kadar her 6 ayda bir tekrarlanmalı, 10 yaşına kadar yıllık kontroller ve sonrasında ise her iki yılda bir testlerin tekrarlanması gerekmektedir” diye konuştu.
“Test yapacak odyologların deneyimli olması gerekir”
Odyolog seçiminin önemine vurgu yapan Dr. Öğr. Üyesi Kirazlı, “Düzenli takiplerin yanı sıra, down sendromlu çocukların ebeveynleri, çocuğunun işitmesiyle ilgili bir problem geliştiğini düşünüyorsa KBB uzmanına gitmelidir. Ayrıca down sendromlu çocuklara işitme testleri uygulanırken daha fazla sabır ve ilgiye ihtiyaç duyulduğu için testleri yapacak odyoloğun bu alanda deneyimli olması gerekmektedir” diye konuştu.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı