Türkiye’de Organ Bağışı İstenilen Düzeyde Değil
“YILDA 100 BİN KİŞİ ORGAN BULUNAMADIĞI İÇİN YAŞAMINI YİTİRİYOR”
Dünyada 105 ülkede 1 milyon kişinin organ bağışı beklediğini, her yıl 100 bin insanın uygun organ bulunamadığı için yaşamını yitirdiğini belirten Türkiye Organ Nakli Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eyüp Kahveci, “Organ nakli yapmak için bir organa ihtiyaç var, bu noktada bağış mekanizması devreye giriyor. Bağış toplumsal bir konu, bireylerin karar vermesi gereken bir konu. Kişilerin hayattayken organ bağış kartı edinmesinde veya yakınlarını kaybettiklerinde onun organlarıyla başkalarının hayata dönmesi için verecekleri kararlarda bu gibi farkındalık çalışmaları önem taşıyor, özellikle de organ bağışına en fazla ihtiyaç duyan bizim gibi ülkelerde” değerlendirmesinde bulundu.
ITN’NİN İLK ULUSLARARASI KONGRESİ TÜRKİYE’DE YAPILACAK
Türkiye’de nakil için organ bekleyen hasta sayısı 25 binden fazla. Ancak donör sayısı bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzak. Sadece kadavradan bağış sayısı yılda sadece 350. Çalıştaya katılan uzmanların en çok üzerinde durduğu konu da organ bağışındaki bu tablo oldu.
Türkiye’nin ilk yüz nakli ameliyatına imza atan Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi’nden Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkiye’de organ nakli ameliyatlarının başarıyla yapıldığını ancak toplumsal duyarlılığı artırmak için yapılan tüm çalışmalara rağmen organ bağışının istenen düzeyde olmadığını vurguladı.
Memorial Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, Türkiye’de 83 hastanede 155 organ nakli merkezi olduğunu belirtirken, dünyada organ nakli bekleyen her 10 hastadan sadece birinin organ bulabildiğini aktaran Florence Nightingale Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü ve TONV Yönetim Kurulu Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ata Bozoklar ise Uluslararası Organ Nakli Ağı’nın (ITN) ilk uluslararası kongresinin 17-21 Ekim tarihlerinde Antalya’da düzenleneceğini söyledi.
“BLOG AÇAN HER ÜNLÜ VEYA ANNE SAĞLIK HABERCİLİĞİNE SOYUNUYOR”
“Dijital Medyada Sağlık Haberciliği” başlıklı bir sunum yapan ntv.com.tr Sağlık Editörü Tülay Karabağ, her türlü bilgiye erişimin çok kolay olduğu dijital çağda, bir blog açan her ünlünün veya her annenin sağlık haberciliğine soyunduğunu belirterek, “Toplumun sağlık okuryazarlığının ve sağlık bilincinin gelişmesinde etkili olan sağlık haberlerinin, bu işin eğitimini almış ve alanında uzmanlaşmış gazeteciler tarafından yapılması gerekir. Sağlık haberciliği, boş vakitleri doldurmak veya sosyal medyada ünlü olmak için kullanılacak bir alan değildir ama maalesef günümüzde sosyal medya fenomani olmak isteyen her ünlü veya her anne, açtıkları bloglarda migrenden çocuk gelişimine, zayıflamadan depresyona kadar her alanda paylaşımlar yapmaktadır ve bu, toplumsal sağlık bilinci açısından sakıncalıdır” dedi.
“ÖLDÜKTEN SONRA ORGANLARIM TOPRAK OLMASIN, BİRİLERİNE CAN VERSİN”
Organ nakli ve organ bağışı haberlerinin fazla ses getirmediği gerekçesiyle medyada çok yer bulamadığı eleştirisini yapan ve ölen bir kişinin bağışlanan organlarının yaklaşık 8 kişiye umut olabileceğini belirten Karabağ, “Buradaki önemli noktanın, haberin çok okunması, çok izlenmesi değil, kurtarılan hayatlar olduğu unutulmamalı. Çünkü yaptığımız haberlerle organ bağışına mesafeli duran bir kişiyi bile duyarlı hale getirebiliyorsak bu önemli bir kazançtır. Özellikle kadavradan organ bağışının yetersiz olduğu ülkemizde, tek bir insana dahi; “Öldükten sonra organlarım toprak olmasın, birilerine can versin” düşüncesini aşılayabiliyorsak, bu, haberin alacağı okunma veya izlenme oranından çok daha fazla değerlidir” dedi.