Babacan’dan Erdoğan’a ‘3 Kasım’ mesajı
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İstanbul’da partisinin il başkanları toplantısında gündemi değerlendirdi.
İSTANBUL (İGFA) – Partisinin İl Başkanları toplantısına katılan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, AK Partili seçmene “Dindar, muhafazakâr insanların kendi kendilerini eleştirebilme ve yenileyebilme kabiliyetinin olduğunu göstermek için el ele verelim” diye seslendi.
“Bugün 20 yılını dolduran hikâyenin kaybedeni Erdoğan oldu” diyen Babacan, “Onların hikâyesinde bir zafer mafer yok. Başka partilerin desteğine muhtaç kaldılar. Cumhuriyetin ilk yüzyılında ülkeyi batıran iki krizin mimarını, 28 Şubat’ın destekçisi Perinçek’i almış; ‘ortaklarım bunlar’ diye gösteriyor. Türkiye’nin yeni yüzyılına yürüyormuş. Vay yavrum vay. Bu mu sizin vizyonunuz? Önce bir kişinin iki dudağı arasından yönetilmeye başlayan bir partiye dönüştürdü kendi partisini. Şimdi de iki kişinin dört dudağı arasından yönetilen bir parti oldular” diye konuştu.
Bugün açıklanan enflasyon rakamları ile ekonomik gidişata da dem vuran Babacan, gerçek enflasyonun en az yüzde 200 olduğunu belirtti.
“20 yıl önce bugün ekonomi yönetimini devraldığımızda krizin ortasındaydık. Enflasyonu 2 yılda tek haneye indirdik” diyen Babacan, “Enflasyona 34 yıldan sonra ilk defa tek haneyi gösteren benim başında olduğum ekonomi kadrosu oldu” dedi.
“Şimdi TÜFE, yüzde 85,5. Gıda enflasyonu yüzde 99. ÜFE yüzde 157” diyen babacan, “Bırakın son 20 yılı, ta 1990’lı yıllardan bu yana en büyük enflasyon bu. Gerçek enflasyon en az yüzde 200 civarında. İşte o 20 bankayı batıran, gecelik faizleri yüzde 7500’lere fırlatan 2001 krizinden ülkemizi nasıl çıkardıysak, bu krizden de ülkeyi çıkaran yine bizler olacağız. En geç ikinci yılda da enflasyonu tekrar tek haneye indireceğiz” diye konuştu.
Babacan, Tarım Kredi marketlerinin geçen yıl 500 milyon TL zarar ettiğini açıkladı.
Babacan, “Büyük umutlarla iktidara taşıdığı partisinin icraatlarından artık rahatsız olan insanlara sesleniyorum” diyerek, “Gelin, eski mağdurların, yeni mağduriyetler karşısında kayıtsız kalmayacağını gösterelim. Dindar insanların, muhafazakâr insanların, kendi kendilerini eleştirebilme ve yenileyebilme kabiliyetinin olduğunu hem Türkiye’ye hem de dünyaya göstermek için el ele verelim” çağrısında bulundu.